Akıllandım Artık Şimdi Daha Deliyim – Nilgün Bodur
Loading advertisement...
Preload Image
Up next

Video title

Cancel

Akıllandım Artık Şimdi Daha Deliyim – Nilgün Bodur

#psikoloji #motivasyon #kişiselgelişim NİLGÜN BODUR’UN 3 GÜNLÜK ÖN SİPARİŞ ADEDİYLE HAFTALIK SATIŞLARDA EN ÇOK SATAN KİTAPLAR LİSTESİNİN ZİRVESİNE YERLEŞEN YENİ KİTABI SADECE ONLINE SATIŞTA.

AKILLANDIM ARTIK ŞİMDİ DAHA DELİYİM ADLI KİTABI SATIN ALMAK İÇİN LÜTFEN TIKLAYIN

https://bit.ly/AkillandimArtikSimdiDahaDeliyim

Bu kitabı teslim etmeme çok az vardı. Yaşadığım uzun inziva, kendi kendine konuşma ve delirme döneminin sonlarındaydım ama zorla sürüklendiğim mecburi yalnızlıktan keyif almaya başlamıştım. İnsanlarla sadece sosyal değil, ruhsal mesafeyi de korumaktaydım… İşte tam o anda başladı gözü kör olası “Korona” salgını. İnsanları evlerine kapattılar. Benim için bir şey değişmedi. İnsanlar alışmaya çalışırken, ben yalnızlıkta yapılanlar hakkında eğitim verebilecek düzeye gelmiştim.

Dünya batıyor, ekonomi çöküyor, insanlar nefes alamıyor diye düşünmeye başladı herkes. Ben ise inziva döneminin insanlardaki psikolojik etkisini merak ediyordum. Kankalarıyla, kocişleriyle, eltileriyle gezmekten, yemekten, alışveriş yapmaktan kendilerini zalıkoyamasyanları ve bunu kendi sosyal medya kanallarında paylaşarak kendilerini ünlü ve vazgeçilmez sanarak paylaşım yapanların, yalnız kaldıklarında kendileriyle, tanışıp, yüzleşip, “aaa, bu ben miymişim” deyip gelişeceklerini hayal ettim. Oysa ki sosyal medya sayesinde canlı yayınlar yapıp evlerinden bağlandılar insanlara. Yalnızkıkla baş edemediklerini anladıklarında. Kitap okumak yerine, takipçi kazanmak, beğeni toplamak derdindeydi herkes. Ne garip. Kitap okumak kimsenin aklına gelmedi. Aklına gelen de açtı canlı yayını, ulusa seslendi.

Ben de bu dönemde herkes dururken köşesinde, yayınevimin de yüce gönüllülüğü ve cesareti sayesinde un ve maya dışında bir şeye ihiyaç duyulmadığı bir dönemde bu kitabı çıkarmaya karar verdim. Telif ücretimi istemedim. Sayısı önemli değil benim için. Kitap okumak isteyene, bir kişi bile olsa, yazdıklarımın iyi geleceğini hissettim. Müneccim boku mu yedin derler ya, işte ben galiba yedim. Kendi kendime konuştuklarımı, insanların kendi kendine konuştukları bir döneme denk getirdim.
Ve bu sebeple kazanç kaybı gözetmeden, bir kişiye bile ulaşacaksa ulaşsın istedim…
Yeni dünya düzeninden korkuyorlar. Tuhaf. Eski dünya düzeni çok mu şen şakrak bir yapıdaydı? Dünya batıyor diyorlar. İnsanlık battı. Onu hiç söylemiyorlar…
Aşk falan hikaye… Sorun isterseniz şu an nefesini bile alamayan birine…

– NİLGÜN BODUR

Kendinle yüzleşmeye var mısın? Fotoğrafların altına yazılanlar okunmaz bu alemde ama sizler beni yazdıklarım için sevdiniz.Yazarlık hayalimi gerçekleştirdiniz. Öyle bir juriye sahibim ki burada hatalarım affedilmiyor ama güzel yaptığım her şeyde de sırtım sıvazlanıyor. İlk üç kitabım hayal bile edemeyeceğim şekilde çok satanlarda haftalarca zirvede kaldı. Hayal ettiğimi değil, hayal bile edemediğimi gerçekleştirdiğim bu dünyada, geç yaşta gelen popülerlik zamanla beni yapayalnız bıraktı. İçine edeyim bu dünyanın diyerek eve kapandım. Dışarı çıkmaya ve akbabalarla karşılaşmaya hiç niyetim yoktu. Evime gelip çantamdan paramı çalanlar mı dersiniz, beni dolandıran ajanslar mı dersiniz, beni kıskanan arkadaşlar mı dersiniz ne varsa gördüm.Bu şimdi zorunlu olan inzivaya ben 1,5 sene önce girdim.Bilerek ve isteyerek. Evde yalnız kaldığımda yazdım. Başka ikaç bilmem ben. Kendi kendime konuşup durdum. Köpeklerimin dışında fazla canlı görmedim. Nerdeyse havlamaya başlayacaktım ve yazdıklarımı belki de son kez kitap yapmaya karar verdim. Ve sürekli öğrendim. Zaman geçmeyecek sandım ama yalnızken bile bana yetmediğini anladım. Hatta grafik tasarım ve montaj öğrendim. Bu kapağı bile ben tasarladım. Yeminle…Kitapta kendimle yaptığım sohbetlerim var. Bizim evde hem maske, hem huni takıyoruz artık.Mayıs’ta çıkarnayı planlıyorduk. Yayınevim Eylül’e kadar kitap basmayacaktı malum sebeplerle ve “çok satan” diye tabir ettikleri bir yazarı riske atmazlardı. Ama bizim patron @yeldac7 çok cesur kadındır. Dedim ki,”memlekete üretim lazım. Hadi bu kitabı basalım. Benim için satış adedi önemli değil.” İnziva dönemine denk gelen ve inzivayı anlattığım bir kitabı yazmış olmam mucize gibi. Bu kitabın misyonu var. Hissediyorum. Temel ihtiyaçlarımıza naske eklenmiş bir dönemde, ben de kaçıp saklanırsam neye yarar bu delilik, değil mi ama? Herkesin köşesine çekildiği zaman ben de çekilirsem “deli” diyemem ki artık bana. Ki ben deliliği çok sevdim. Acısız ve ağrısız, en önemlisi eyvallahsız olmayı bu inzivada öğrendim. Online satışa açıldı sonunda.Bizim gibi cesur ve deli kadınlar lazım dünyaya… Üretmek lazım.Un ve maya stokları tükenen bir çağda.

Sizi Seviyorum