NE GEREK VAR ELİN ADAMINA – NİLGÜN BODUR (Sesli Kitap)
Loading advertisement...
Preload Image
Up next

Video title

Cancel

NE GEREK VAR ELİN ADAMINA – NİLGÜN BODUR (Sesli Kitap)

#psikoloji #motivasyon #kişiselgelişim Yazar ve motivasyon konuşmacısı Nilgün Bodur, bu videosunda çok satanların zirvesinde yer alan yeni kitabı Akıllandım Artık Şimdi Daha Deliyim ‘den çok sevdiği bir metni sizler için seslendirdi.
Mutlaka okunması gereken bir kitap. (Sesli Kitap)

Önsöz:

Okuruma…

Bu kitapta, herkesin her daim yaşadığı ama kendisine bile itiraf edemediği benlik, kimlik ve kişilik savaşını en dürüst haliyle ifade etmeye çalıştım. Kendime batırdım iğneyi. Benim çuvaldızı artık kimselere batıramayacağım belli.
Bazen biz bile bilmeyiz, biz kimiz?
Tüm seçimlerimizde, tüm yanlışlarımızda, tüm travmalarımızda, tüm başarılarımızda, tüm davranışlarımızda bize “dur, yapma” diyen tarafımızla karşılaşırız.
İçinde bulunduğumuz talepkar ve doyumsuz toplumla, genetik faktörlerimizle, yetiştirilme tarzımızla, duygusal kimyamızla savaşır durur; olmak istediğimiz ya da olmamızı öğütledikleri zavallı kimliğimiz.
Süper egomuzla öz benliğimiz birbirini yer bitirir. İyi miyiz? Kötü müyüz? Melek miyiz? Şeytan mıyız? Akıllı mıyız? Aptal mıyız? Hin miyiz? Saf mıyız? Bir türlü karar veremeyiz. Soran olursa da bize “sen nasıl birisin” diye, hemen olmak istediğimiz sıfatı söyleriz.
Ve savaşırken birbiriyle olduğunu sandığımız, olmaz olası kimlikler, biz bile kim olduğumuzu bilmeden bu dünyadan göçüp gideriz.
Oysa ki biz herkesiz. Sıfatlar yetmez kimliklerimizi tanıtmaya, kişiliklerimizi anlatmaya. Birkaç sıfatla kendimizi sınırlandırırsak bir ömre, bir ruha, bir yaradılışa, bir insana yazık ederiz.
İşte bu kitapta, benim kendimle yaptığım dürüst ve yalın sohbetimi bulacaksınız. Ve sanırım her daim aynı konuşmaları kendinizle yaptığınızın farkına varacaksınız. Delirmekten korktuğunuz anları bu kitabı okurken zevkle kucaklayacaksınız. Çünkü yalnız olmadığınızı anlayacaksınız.
Kimlik için verilen savaş, savaşların en kutsalıdır bu evrende. Kendisiyle konuşabilen kişi, en sonunda barışır kendisiyle. Yara alır belki, kanar bir yerleri ama sonuçta galip gelir gerçek benliği.
Kendinizle çokça savaşmanız ve zamanı geldiğinde kendinizle aşkla barışmanız dileğiyle.
Geç kalmak yok bu evrende. Her şey tam olması gerektiği vakitte…
İnsanın kendini tanıması bile…

Nilgün Bodur’un son kitabını satın almak için :

https://www.dr.com.tr/Kitap/Akillandim-Artik-Simdi-Daha-Deliyim/Nilgun-Bodur/Edebiyat/Deneme-Yazin/urunno=0001869654001

Kanala abone olmayı, bildirimler için zile basmayı ve yorum yapmayı unutmayın.

https://www.youtube.com/user/nilgunb1

Nilgün Bodur’un sosyal medya kanalları

Instagram : https://www.instagram.com/nilgunbodur
Twitter: https://twitter.com/nilgunbodur
Facebook: https://tr-tr.facebook.com/nilgunbodur
#enerjivampirleri #ruhemiciler

Benim susmamı isteyen bir aşk dilemedim hiç ben.
Avaz avaz bağıramayacaksam aşkı ve aşk kaynaklı sancılanmalarımı, coşkularımı, nazlarımı, yanılgılarımı, çocukluklarımı, anlayışsızlıklarımı, sarılışlarımı, dokunuşlarımı; neden paylaşayım ki elin adamıyla yastığımı, yorganımı, ruhumun en ince yanlarını, en fedakar duygularımı, en verici taraflarımı ve niye yıkayayım her sabah içtiği sade kahvenin, beni gördüğüm anda bile yoran kurumuş telveli fincanını.

Avaz avaz anlatamayacaksam duygularımı, neden katlanayım, lavaboya çalkalanmadan bırakılmış; yıkanması, arınması, parlaması kısacası eskisi gibi olması gitgide zorlaşan bulaşıklara…

İstediğim gibi yaşayamayacaksam, istediğim gibi deliremeyeceksem, istediğim gibi güçsüzleşemeyeceksem, gerçek beni gizleyeceksem, hatta hali hazırda gizlenmiş olan pek rağbet görmemiş zavallı beni sandıktan çıkarıp naftalin kokularını bir türlü gideremeyeceksem, tozlanmış beni şöyle güzelce bir silkeleyemeyeceksem; istedikleri gibi görünüp, istedikleri gibi süzülüp, istedikleri kadar üzülüp, istedikleri kadar gülüp, bir başka surete bürünüp, gerçek beni ben bile hiç göremeden bu dünyadan göçüp gideceksem; ne gerek var sofraya bir tabak fazla koymaya, kabuklarıyla yemeye alıştığın elmanın kabuklarını sırf o istiyor diye soymaya, sarımsaksız yoğurtla yenilen mantıya, soğansız ciğer tavaya, ne gerek var kendimle olan yalnızlığımda huzurluyken, ve ben benken, beni saklamaya ve devam etmeye, olmam gereken gibi olmaya ve üstüne üstlük bir de zorla oldurduklarının gerçek ben olduğuma zamanla inanmaya…
Saklanmaya alışıp, saklandığımı bile anlamamaya…

#kitap #çokokunan #güzelsözler