Dünyanın gördüğü en zengin insan: Süleyman aleyhisselam / Kerem Önder

Dünyanın gördüğü en zengin insan, Süleyman aleyhisselam / Kerem Önder

* Süleyman Aleyhisselam o zenginliğine rağmen camiye girdiği zaman bir fakiri görürse onun yanına oturur ve derdi ki: “Bir fakir, fakirin yanında oturur.”

* Cennete son girecek Peygamberdir. Son girecek sahabe Abdurrahman b Avf’tır.

* Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

“Kimin arzusu ahiret olursa, Allah onun kalbine zenginliğinden koyar ve işlerini derli toplu kılar, artık dünya ona hakîr gelmeye başlar. Kimin hedefi de dünya olursa, Allah iki gözünün arasına (dünyanın) fakirligini koyar, işlerini de darmadağınık eder. Netice olarak, dünyadan da eline, kendisine takdir edilmiş olandan fazlası geçmez.” (Tirmizî, Kıyamet 31, (2467)

* FAKİRE İKİ CEHENNEM VARKEN, ZENGİNE BİR CEHENNEM ADİL Mİ?

Soru: Selamın Aleyküm hocam bir sorum var.
2 tane insan düşünelim hocam. Bunlardan biri çok zengin diğeri ise çok fakir. Fakir olan geçimini sağlamak için sürekli çalışmak zorunda evde ailesi, çocukları var. Aldığı maaş yeterli olmadığı için ek iş yapıyor ancak hayatından hiç mutlu değil ve sürekli kaderine lanet ediyor. Allah’a isyan etmekle meşgul. Müslümanım diyor ancak ne namaz kılıyor ne oruç tutuyor ne de sünnete uyuyor. Ve hiç şükretmeden isyan etmeye devam ediyor. Zengin olana bakarsak sözde o da Müslümanım diyor ancak o da ne namaz kılıyor ne oruç tutuyor ne de başka bir şey. Ama istediğini yapıyor her türlü eğlence ortamlarına giriyor. İçki zina gırla gidiyor. Bir şey istediği zaman örneğin bir araba, hemen alabiliyor. Geçim sıkıntısı ne demekmiş hiç bir fikri yok, dünyanın geçici güzelliklerine dalıp gitmiş. Şükretmek aklının ucundan dahi geçmiyor bununda. Şimdi bu iki insanda görüldüğü üzere cehennem istikametinde ilerliyor. Ama fakir olanın 2 tarafta cehennem gibi. Zengin olan ise en azından bu tarafta cennette gibi. Bu durum hakkında ne söyleyebilirsiniz hocam?

Cevap: Ve aleyküm selam

Fakir olan, dünyada daha az nimete mazhar olduğu ve bu az nimete şükretmediği için, daha az azap görür.
Zengin olansa, bedeni nimetlerin dışında dünyevi mal-mülk nimetlerine de sahip olup şükrünü yerine getirmediği ve isyanını arttırdığı için, daha çok azaba müstehak olur.
Allah’ın bir ismi de, “el-Adl”dir. Adalet sahibi olan demektir.
Ve sonunda bu iki kişi, mahşer gününde hesaba çekildiğinde, fakir olan, zenginin hesabını ve sonucu olan azabın şiddetini gördüğünde şöyle der:
“Allah’a şükürler olsun ki varlıkla değil, yoklukla sınav edildim…”
Allah Teala, Kitâb’ında gelecekten bir sahneyi bize aktarır:
“Fakat kime kitabı arkasından verilirse; ‘Helâk!’ diye bağıracak ve alevli ateşe girecektir.” (İnşikak 10-11)

Bazı tefsirlerde, bu ayetlerde bahsi geçen kişilerin, Allah’ın çokça nimetler vermesine rağmen Kur’ân’ı geriye atıp O’na ibadetlerle şükretmeyen kimseler oldukları bildirilir…

Şimdi ben sana sorayım:

Fakir olmasına rağmen elindekilere şükreden ve sonsuz yaşamı kazanmak için sabreden kişi mi olmak istersin, yoksa bu kısa dünya hayatında zengin olup Allah’ı unutan ve nankörlüğü sebebiyle kitabını solundan da değil, sırtından alan kişi mi olmak istersin?
Akıllı olanlar için cevap zor olmasa gerek…

Web / http://keremonder.com
Facebook / http://www.facebook.com/kereminden
Twitter / http://twitter.com/keremonder1
Instagram / http://www.instagram.com/kerem_onder/
SoundCloud / http://soundcloud.com/keremonder
İngilizce Altyazı Kanalı / https://www.youtube.com/keremonderenglish
Almanca Altyazı Kanalı / https://www.youtube.com/keremonderdeutsch