Aşağıların aşağısına düştün insan! / 18.02.2020 / Kerem Önder
Loading advertisement...
Preload Image
Up next

Video title

Cancel

Aşağıların aşağısına düştün insan! / 18.02.2020 / Kerem Önder

Aşağıların aşağısına düştün insan! / 18.02.2020 / Kerem Önder

لَقَدْ خَلَقْنَا ٱلْإِنسَٰنَ فِىٓ أَحْسَنِ تَقْوِيمٍ
“Biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık.” (Tîn 4)
ثُمَّ رَدَدْنَٰهُ أَسْفَلَ سَٰفِلِينَ
“Sonra onu, aşağıların aşağısına indirdik.” (Tîn 5)

“Takvîm” ise bir şeyi, te’lif ve terkibi hususunda, olması gerektiği en güzel biçime sokmak demektir. Nitekim Arapça’da bu manada, “Kavvemtuhu, tekvimen, festekâme vetekavveme” “Ben onu kıvamına getirdim, en güzel biçime koydum, o da en güzel biçime girdi” denilir.

Alimler ayetteki, “en güzel biçim”in ne olduğu hususunda şu izahları yapmışlardır:

1) Allah Teâlâ, insan hariç, her canlıyı yüzü koyun yürüyecek şekilde yaratmıştır. İnsanı ise, dimdik, boylu boslu ve yiyeceği şeyleri eliyle alıp yiyen bir şekilde yaratmıştır.
2) Esam, bu en güzel biçimin, insanın aklının, anlayışının, edebinin, ilminin ve açıklamalarının mükemmelliğinde yattığını söylemiştir. Velhasıl birinci görüş, insanın zahiri biçimi ile, ikincisi de, batini (manevi-ruhi) biçimi ile alakalıdır.

Kâdî Yahya b. Eksem’in, ayetteki “takvim”i şekil güzelliği ile tefsir ettiği rivayet edilmiştir. Çünkü nakledildiğine göre, onun zamanındaki bir kral, mehtaplı bir gecede, hanımı ile baş başa kalmış ve “Eğer şu aydan daha güzel olmazsan, şöyle şöyle ol (boş ol)” demiş. Böylece Yahya b. Eksem hariç, herkes, bunun yemininden hânis olacağı fetvasını vermiş. Yahya b. Eksem ise, bunun yeminini bozmayacağını söylemiştir. Bunun üzerine kendisine, “Sen hocalarına muhalefet ettin” denildiğinde ise, o “Fetva ilme göredir. Yemin olsun ki bunun böyle olduğuna hepimizden daha alim olan Allah Teâlâ fetva vermiştir. Çünkü O, “Biz gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık” buyurmuştur” demiştir.
Bazı salih kimseler de, “Ya Rabbi, dünyada bize şekillerin en güzelini verdin. Binâenaleyh ahirette de fiillerin en güzelini ver, yani günahlarımızı bağışla, kusurlarımızı görme” demişlerdir.

Esfel-i Sâfilîn’e Düşüş
1) İbn Abbas (r.a) şöyle der: “Cenâb-ı Hak bu ayetiyle, erzel-î ömrü ifade etmiş olup, bu tıpkı, “O, erzel-i ömre döndürülür” (Hacc, 22/5) ayeti gibidir.” İbn Kuteybe ise, ayetteki “sâfilîn” ile güçsüzler, kötürümler ve çaresizlerin kastedildiğini söyler. Nitekim Arapça’da, “Alâ, yeulu, âlin, âlune”, denildiği gibi, “Sefile, yesfulu, sâfilun, sâfilune” denilir. Cenâb-ı Hak bu ayetiyle ihtiyar kimsenin bunayacağını; duymasının, görmesinin ve aklının zayıflayacağını; çaresizlik içine düşeceğini, artık salih amellerde bulunmaktan aciz kalacağını, böylece de herkesin altında kalacağını anlatmak istemiştir.

2) Mücâhid ve Hasan el-Basrî’nin söylediklerine göre, ayetin bu ifadesi, “Sonra da onu cehenneme göndeririz” manasınadır. Nitekim Hz. Ali (a.s) şöyle der: “Cehennemin kapılarının bazısı, diğerlerinden daha alttadır. İşe önce en dipteki kapıdan başlanır ve orası doldurulur. İşte esfel-i sâfilîn (aşağıların aşağısı) budur.” Buna göre mana, “Biz onu esfel-i sâfilîn’e, yani cehenneme göndeririz” şeklinde olur.” Razi

Web / https://keremonder.com
Instagram / http://www.instagram.com/kerem_onder/
Twitter / http://twitter.com/keremonder1
Facebook / http://www.facebook.com/kereminden
Podcast / https://anchor.fm/keremonder

din,ilim,fıkıh,dini videolar,sohbet,sohbetler,dini sohbetler,kerem önder,kerem önder resmi,kerem önder hoca,tefsir,Allah,ilim
yayma,ihramcızade,ihramcızade ilim yayma,