Eyfel Kulesi’nin sembolik ve ilginç hikayesi
Loading advertisement...
Preload Image
Up next

Video title

Cancel

Eyfel Kulesi’nin sembolik ve ilginç hikayesi

TÜM VİDEOLARIM ► https://youtube.com/barisozcan/videos
VLOG SERİSİ ► http://bit.ly/barisozcan-VLOG
OKU SERİSİ ► http://bit.ly/oku-serisi
STT SERİSİ ► http://bit.ly/stt-serisi

Eyfel Kulesi. Aşkın ve güzelliğin sembolü olarak da bilinir. Peki nasıl olur da bilmem kaç tonluk bir demir yığını, devasa bir sokak lambası, 127 yaşındaki bir fabrika bacası romantizmin sembolü haline geldi? Bugüne kadar 250 milyondan fazla insanı kendine bir mıknatıs gibi çekti?
Eyfel Kulesi bugün dünyanın parayla en çok ziyaret edilen anıtı ünvanına sahip. Ve biraz önce söylediğim sıfatları bugün bir sanat ve tasarım harikası olarak kabul edilen bu anıtı aşağılamak için söylemedim. İlk yapıldığında Paris’in sanat ve edebiyat çevresi onu tam olarak böyle tanımlamış. Üstelik Eyfel Kulesine karşı olan bu sanatçılar kulenin o zamanki yüksekliği olan 300 metrenin her bir metresi için bir sanatçıyı yani toplam 300 kişiyi örgütleyerek kuleye adeta savaş açmışlar.
“Biz yazarlar, ressamlar, heykeltraşlar, mimarlar ve Paris’in şimdiye kadar dokunulmamış güzelliğine adanmış tutkulu insanlar olarak bütün gücümüzle bu kullanışsız ve korkunç Eyfel Kulesine karşı çıkıyoruz.”
Buna benzer bildiriler yayınlamışlar. Demek ki insanlar bazen doğası gereği yeni fikirlere karşı çıkabiliyor. Böyle durumlarda kendi projenize ne kadar inandığınız, nasıl bir vizyona sahip olduğunuz çok önemli. Peki başlangıçtaki böylesi bir dirence karşılık onu yaptıran Gustave Eyfel kulesini nasıl savunmuş biliyor musunuz? Piramitlerle kıyaslayarak. “Mısır’daki piramitler herkesin hayran olduğu eserler olarak kabul edilirken onlardan çok daha görkemli olan bu eser neden korkunç olsun ki?” demiş. Eserini “görkemli” olarak tanımlamış çünkü yapıldığı 1889 yılında insan elinden çıkmış dünyanın en yüksek yapısıydı ve 41 yıl boyunca da böyle kaldı.
Aslında Eyfel Kulesi geçici olarak yapılmış bir kapıydı. Paris’te Fransız devriminin 100. yıldönümünde düzenlenen dünya fuarı için tasarlanmıştı. Tasarımını sanıldığının aksine Gustave Eiffel tek başına yapmadı. Yaptırdı. Bir takım çalışmasının ürünüydü. Sahibi olduğu mimarlık ve tasarım firması o yıllarda dünyanın belli başlı şehirlerine simge binalar ya da yapılar yapmakla ün kazanmıştı. Mesela New York’daki özgürlük heykeli ve hatta İzmir’deki eski gümrük binası ya da diğer adıyla Konak Pier gibi yapılarda hep Eiffel’in firmasının imzasını buluyoruz.
Eyfel Kulesi’nin tasarımı aslında özgün bir tasarım değildir. Piramitler başta olmak üzere pek çok ilham kaynağı vardı. Ama bunlardan özellikle bir tanesi daha da öne çıkıyor: 1853’de New York’da yapılan Latting Rasathanesi. Yapıldıktan sadece 3 yıl sonra yanarak yok oldu. Ama geriye bıraktığı ilham Eyfel Kulesi’ne dönüştü.
Yani anlayacağınız bu ilham denilen şeyin herhangi bir sınırı yok. Ülkelerden ve medeniyetlerden bağımsız hareket edebiliyor. İnsanlığın ortak bir mirası olarak ortada duruyor. Dileyen onu oradan alıp kullanabilir.
Tabi tek başına ilham işlerin bitirilmesi için yeterli değil. Evet Eyfel Kulesi’nin çıkış noktası başka bir kule ama tasarımı birebir kopyalanmamış. Daha iyiye ulaşmak için yapılan çalışmalar defalarca revize edilmiş. Ve nihayet son hali yarışmaya gönderilmiş. Bu arada bir yarışma olduğundan bahsetmiş miydim? Üstelik bir hayli popüler bir yarışma. O yıl yapılacak dünya fuarının ses getirebilmesi için toplam 700 farklı tasarım yarışmış.

Videonun tam metni, kaynaklar ve linkler web sitemde: http://barisozcan.com/eyfel-kulesinin-sembolik-ilginc-hikayesi

Müzik:
The Premier – United States Marine Band
Our French Cafe – Jimmy Fontanez
Cartoon Hoedown – Media Right Productions
Kevin MacLeod sanatçısının Dissappointment adlı şarkısı, Creative Commons Attribution lisansı (https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/) altında lisanslıdır.
Kaynak: http://incompetech.com/music/royalty-free/index.html?isrc=USUAN1100481
Sanatçı: http://incompetech.com/

Film:
The Pink Panther 2 (2009)

Copyright Disclaimer Under Section 107 of the Copyright Act 1976, allowance is made for “fair use” for purposes such as criticism, comment, news reporting, teaching, scholarship, and research. Fair use is a use permitted by copyright statute that might otherwise be infringing. Non-profit, educational or personal use tips the balance in favor of fair use.
~

http://facebook.com/BarisOzcan
http://instagram.com/BarisOzcan
http://www.snapchat.com/add/ozcanbaris
http://google.com/+BarisOzcan
http://barisozcan.com/sikca-sorulan-sorular